Türkofobi ve Osmanlı'nın İzleri: Avrupa'da Derin Yaralar

Türkofobi ve Osmanlı'nın Etkisi

İstanbul Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Esra Özsüer, Türkofobi kavramının kökenlerini Osmanlı dönemine dayandırıyor. Özsüer, Türk korkusunun tarihi süreçlerde kendini gösterdiğini ve doğrudan İslamofobi ile bağlantılı olduğunu belirtiyor. "Türkofobi" terimi, "Türk" ve "korku" anlamına gelen kelimelerin birleşiminden oluşmuş olup, Osmanlı'nın fetihleriyle tüm Avrupa topraklarına yayılmıştır.

Günümüzdeki Provokasyonlar

Son zamanlarda Avrupa'daki spor müsabakalarında Türk kulüplerine yönelik provokatif eylemlerin artışı, Türkofobi kavramını yeniden gündeme getirmiştir. Özsüer, bu tür eylemlerin artışının asıl sebebinin Türklerin kendi kültür ve medeniyetlerini taşıyarak Avrupa'ya girmesi olduğunu ifade ediyor. Özellikle Avrupa toplumlarının bu durumu 'İslamlaşma' veya asimilasyon olarak algılaması, Türkofobi'yi besleyen sebepler arasında yer alıyor.

Özsüer, Batı dünyasının tarihsel açıdan Türklere karşı bir rövanş duygusu ile hareket ettiğini vurguluyor. Tarihsel başarısızlıkların hâlâ Batı'da bir yara olarak hissedildiğini belirten Özsüer, bu acıların bugünkü sosyal medya ortamında daha görünür hale geldiğini söylüyor. Özellikle 21 Kasım 2025'te oynanan Fenerbahçe- Partizan maçında Sırp taraftarların Osmanlı Padişahı I. Murad’ın ölümüyle ilgili yaptığı koreografinin buna örnek olduğunu ifade ediyor.

Tarihsel Travmalar ve Günümüz

Osmanlı'nın tarihi mirası, Batı'da bir yara olarak görülüyor ve bu geleneğin devam ettiğini belirten Özsüer, Türklerin Avrupa'ya gittiklerinde genellikle sıcak karşılanmadıkları düşüncesinde. "Nerelisin?" sorusunun tonundan bile bu olumsuz hislerin hissedilebileceğini vurgulayan Özsüer, Türklerin tarihsel bir travmanın sembolü haline geldiğini vurguluyor.

Özsüer, Batı'nın Türklere ve Müslümanlara karşı sergilediği bakış açısının "ben" ve "lekeli" kavramları üzerine kurulu olduğunu belirterek, güçlü bir ötekileştirme sürecinin varlığını ifade ediyor. Goffman'ın teorisine atıfta bulunarak, ötekileştirmenin ve toplumda yaratılan algının nasıl bir algı oyunu oluşturduğuna dikkat çekiyor. Özellikle Türklerin bu noktada dezavantajlı konumda olduğunu belirten Özsüer, Avrupa'nın bu ayrımcılığı sona erdirmek için yeterli çaba göstermediğini düşünüyor.

İstanbul Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Esra Özsüer, Türkofobi kavramının dünü ve bugünü ile Avrupa'da özellikle spor müsabakalarında Türk kulüplerinin karşılaştığı provokatif eylemlere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.