İsrail'in Somaliland'i "bağımsız ve egemen devlet" olarak tanıma yönünde aldığı karar, Somali'de büyük tepkilere yol açtı. Başkent Mogadişu'da, vatandaşlar ve yetkililer, bu durumun Somali’nin toprak bütünlüğünü tehdit ettiğini belirtti.
Vatandaşlardan Hatice Osman Dahir, Somali ve Somaliland'in ayrı ülkeler olmadığını vurgulayarak, "Somali ve Somaliland aynı vücudun parçalarıdır. Ülkemizin bölünmesini istemiyoruz." dedi.
Diğer bir vatandaş Nur Kumbow, İsrail'in bu kararını kesinlikle kabul etmediklerini ifade ederek, "İsrail'in Mescid-i Aksa'da yaptıkları ortada. Bizden bir kişi bile hayatta olduğu sürece bu durumu kabullenmemiz mümkün değil." diye konuştu.
Ünlü aktivist Mohamed Guled ise, İsrail'in Somaliland'i tanımasının hukuki bir anlam taşımadığını belirterek, "Uluslararası alanda devlet olarak tanınmayan bir yapının, başka bir ülke tarafından tanınması geçerli değildir." değerlendirmesinde bulundu.
Kararın Somali halkı açısından beklenmedik olduğunu dile getiren Mohamed Salad, "Somali'nin bile devlet olarak tanımadığı bir bölgenin, ülkeyi bölmeye yönelik girişimleri son derece vahimdir." şeklinde konuştu.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Somaliland bölgesini "bağımsız ve egemen devlet" olarak tanıdıklarını açıklamıştı. Bu karar, İsrail'i Somaliland'i tanıyan ilk ülke haline getirdi.
Somaliland, 1991 yılında Somali’den tek taraflı olarak ayrıldığını ilan etti ancak uluslararası toplum tarafından bağımsız bir devlet olarak tanınmadı. Somali ise Somaliland'i ülkenin ayrılmaz parçası olarak görmekte ve bölgeyle ilgili tüm uluslararası anlaşmaların yalnızca Mogadişu yönetiminin yetkisinde olduğu vurgusunu yapmaktadır.

İsrail'in Somaliland'i "bağımsız ve egemen devlet" olarak tanıma yönünde aldığı karar, Somali'de tepkilere yol açtı. Başkent Mogadişu'da AA muhabirine konuşan Somalililer, söz konusu kararın Somali’nin toprak bütünlüğünü zedelediğini, ülke ve bölge güvenliği açısından ciddi riskler barındırdığını ifade etti. Mohamed Guled, İsrail'in Somaliland'i tanımasının hukuki bir anlam taşımadığını belirterek, "Uluslararası alanda devlet olarak tanınmayan bir yapının, başka bir ülke tarafından tanınması geçerli değildir." değerlendirmesinde bulundu.