Demokrasi ve Birlik Derneği (DEMBİR-DER) Genel Başkanı ve eski AK Parti Milletvekili Mehmet Metiner, TBMM'deki Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nun dünkü oturumunda yaptığı konuşmayla siyaset gündemine damga vurdu. 'Terörsüz Türkiye' projesinin, tarihi bir fırsata dönüştüğünü belirten Metiner, süreci cesaretle taçlandırma çağrısı yaptı.
Bahçeli'den Erdoğan'a Uzanan Cesaret Hamlesi
Konuşmasında, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin süreci başlatan cesur liderliğini öven Metiner, Bahçeli'nin PKK liderine yaptığı silah bırakma çağrısının, Öcalan'dan tam da istenen karşılığı bulduğunu ifade etti. Metiner, bu gönüllü entegrasyon sürecini şu sözlerle tanımladı: "Bu bir al-ver süreci değildi... Bir yenme-yenilme süreci de değildi. Sayın Devlet Bahçeli'nin cesaretle başlatıp Sayın Cumhurbaşkanınız Recep Tayyip Erdoğan'ın da güçlü ve kararlı bir biçimde devlet projesine dönüştürdüğü gönüllü bir entegrasyon süreciydi bu."
Bu sürecin, siyasi bir pazarlık değil, silah yerine siyasetin, ölüm yerine hayatın ikame edileceği, herkese kazandıracak pozitif bir barışın temeli olduğunu söyledi.
Dağdan İniş ve Hukuki Düzenlemeler İçin Somut Öneriler
Metiner, Komisyon'a sunulmak üzere "Terörsüz Türkiye"nin başarıya ulaşması için somut ve köklü çözüm önerilerini sıraladı:
-Dağdan Dönüş Yolu Açılmalı: Silah bırakanlara ülkelerine ve evlerine dönüş yolu açılmalı. Metiner, Bahçeli'nin belirttiği üzere, ilk etapta suça karışmayan unsurların dönüşünün sağlanması gerektiğini vurguladı. Nihai hedefin, silahların yakılıp gömülmesi sonrası dağdaki unsurların kademeli ve kontrollü bir planla devletle bütünleşmesi olduğunu belirtti.
- Kazanımcı Hukuk Şart: Fesih ve silah bırakma işleminin tamamlanması durumunda, cezaevindeki iltisak, yardım-yataklık ve propaganda suçlularını topluma yeniden kazandıracak hukuki düzenlemeler yapılmalı.
- Yurtdışındaki Unsurlar İçin Dönüş ve Siyaset Hakkı: Yurtdışındaki benzer nedenlerle bulunan unsurların dönüşü sağlanmalı ve makul bir kontrol sürecinin ardından onlara siyaset yapma hakkı tanınmalı.
Metiner, bu adımların silah bırakmanın şartı değil, doğal bir sonucu olarak ele alınması ve demokratikleşmenin ülkenin geleceği için en birincil iş olması gerektiğini kaydetti.
Suriye'de Oyun Bozucu Rol: Türkiye Kilit Aktör
Geçmişteki süreçlerin Suriye'de sabote edildiğine dikkat çeken Metiner, İsrail'in sabotaj girişimlerini bertaraf etmek için Türkiye'nin oyunu bozucu rol üstlenmesi gerektiğini belirtti. Suriye'de çözümün sadece Türkiye'yi değil, tüm bölgeyi kapsadığını söyleyen Metiner, Suriye yönetimi ile SDG arasında çıkan sorunları çözen ülkenin biz olmamız gerektiğini vurguladı.
Metiner, Suriye'de zorakilik değil, gönüllülük temelinde birlik sağlanması gerektiğini belirterek, "Türkiye’nin sözü sözdür çünkü. Türkiye’ye güvenen kazanır. Türkiye ile yol yürüyen de kazanır. Türkiye bir tarafın değil her kesimin emin olabileceği kudretli ve şefkatli bir büyük devlettir" mesajını verdi.
"Ayrıştıran Değil, Birleştiren Dil" İnşa Edilmeli
Metiner son olarak, silahlarla birlikte "silah kadar tehlikeli olan fikirlerimizi ve önyargılarımızı da toprağa gömme" çağrısı yaptı. Barışın kalıcılığının sağlanması için basının, akademinin ve sanat dünyasının ortak hakikati görünür kılma sorumluluğuna sahip olduğunu belirtti.
"Ayrıştıran değil, birleştiren bir dilin çoğalması; öfkenin yerine umudu, ayrışmanın yerine birleşme bilincini koymak hepimizin ortak görevidir" diyen Metiner, "Biz bu kez başaracağız. Birlikte başaracağız... Şimdi cesur adımlarla süreci taçlandırma vaktidir" diyerek Komisyon'un tarihi misyonuna olan inancını dile getirdi.