Jeffrey Sachs’tan çarpıcı tespit: Türkiye’nin savunma sanayii NATO’nun dengelerini sarsıyor

ABD’li ekonomist Jeffrey Sachs, Türkiye’nin savunma sanayiinde son 15–20 yılda gerçekleştirdiği atılımın NATO içindeki yerleşik hiyerarşiyi bozduğunu söyledi. Sachs’a göre Türkiye, ittifak üyesiyken bu ölçüde askeri-teknolojik bağımsızlığa ulaşan ilk ülke oldu.

27.12.2025-10:32 - (Son Güncelleme: 27.12.2025-10:32)
Jeffrey Sachs’tan çarpıcı tespit: Türkiye’nin savunma sanayii NATO’nun dengelerini sarsıyor

ABD’li ekonomist ve Columbia Üniversitesi Profesörü Jeffrey Sachs’ın, Voice of Horizon YouTube kanalında Türkiye’ye ilişkin değerlendirmeleri geniş yankı uyandırdı. Sachs, Türkiye’nin savunma sanayiindeki yükselişini “kademeli bir ilerleme değil, dengeleri değiştiren bir devrim” olarak tanımladı.

Küresel savunma sanayiinin uzun yıllar ABD, Rusya, Fransa, İngiltere ve birkaç ülkenin hâkimiyetinde olduğunu vurgulayan Sachs, bu hiyerarşik yapının çözülmeye başladığını belirtti. Sachs’a göre Türkiye, kısa sayılabilecek bir sürede ithalata bağımlı bir ülkeden; İHA’lar, deniz platformları, zırhlı araçlar, elektronik harp ve füze sistemleri üreten küresel bir oyuncuya dönüştü.

“BU BİR SAVUNMA SANAYİİ DEVRİMİ”

Türkiye’nin 2000’li yılların başında savunma teçhizatının yaklaşık yüzde 80’ini ithal ettiğini hatırlatan Sachs, “O dönemde Türkiye, F-16’ları ABD’den, tankları Almanya’dan, deniz platformlarını Avrupa’dan alıyordu. Yerli şirketler ağırlıklı olarak montaj ve bakım yapıyordu. Bugün gelinen nokta ise bambaşka” dedi.

Batılı müttefiklerle yaşanan siyasi gerilimler ve ambargoların Ankara’yı stratejik bir karar almaya ittiğini vurgulayan Sachs, Türk askeri planlamacıların “bedeli ne olursa olsun” yerli savunma sanayiini inşa etmeye yöneldiğini söyledi. Sachs, “Bu dönüşüm uzun yıllar aldı ama sonuçlar artık inkâr edilemez” ifadelerini kullandı.

İHA’LARDA MALİYET VE SAHA AVANTAJI

Sachs, Türk savunma sanayiinin en görünür başarısının insansız hava araçları olduğuna dikkat çekti. Asıl farkın sadece üretimde değil, maliyet–performans dengesinde olduğunu belirten Sachs, “Bir Amerikan MQ-9 Reaper yaklaşık 30 milyon dolar. Bir Bayraktar TB2 ise yaklaşık 5 milyon dolar. Sahada benzer görevleri yerine getiriyorlar” dedi.

Türkiye’nin 20’den fazla ülkeye İHA ihraç ettiğini vurgulayan Sachs, bunun Amerikan ve İsrail hâkimiyetine meydan okuyan ciddi bir pazar kırılması olduğunu söyledi.

DENİZ GÜCÜ VE ENTEGRASYON STRATEJİSİ

TCG Anadolu gibi projelerin de sembolik öneme sahip olduğunu belirten Sachs, “Türkiye, 20 yıl önce böyle bir gemiyi hayal bile edemezdi. Şimdi deniz araçları konusundaki uzmanlığını ihraç ediyor” değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye’nin başarısının, her bileşeni içeride üretmekten ziyade entegrasyon ve sistem mühendisliğine odaklanmasından kaynaklandığını ifade eden Sachs, “Kritik olan tasarım ve entegrasyonun kontrolüdür. Türkiye bunu başardı ve zamanla yerlilik oranını artırdı” dedi.

“NATO’NUN TEKNOLOJİK HİYERARŞİSİ BOZULUYOR”

Sachs’a göre Türkiye’nin yükselişi, NATO içindeki geleneksel güç yapısını da sarsıyor. “NATO, teknolojik bir hiyerarşi üzerine kuruluydu. Gelişmiş teknolojiyi sağlayan ülkeler siyasi ağırlığa sahipti. Türkiye’nin savunma sanayiindeki yükselişi bu düzeni bozuyor” diyen Sachs, özellikle İHA alanında Türkiye’nin birçok NATO ülkesinin önüne geçtiğini vurguladı.

Bu teknolojik bağımsızlığın dış politika bağımsızlığını da beraberinde getirdiğini ifade eden Sachs, bunun bazı NATO müttefiklerinde ciddi rahatsızlık yarattığını söyledi.

“BENZERİ GÖRÜLMEMİŞ BİR DURUM”

Washington ve Avrupa başkentlerindeki temel endişenin, Türkiye’nin NATO içinde bağımsız bir askeri-teknolojik güç odağına dönüşmesi olduğunu dile getiren Sachs, “Hiçbir NATO ülkesi, ittifak içindeyken bu ölçüde savunma sanayi bağımsızlığına ulaşmadı. Bu, NATO tarihinde benzeri görülmemiş bir durum” dedi.

BÖLGESEL DENGELER DEĞİŞİYOR

Türkiye’nin savunma sanayi gücünün Libya’dan Suriye’ye, Doğu Akdeniz’den Karadeniz’e kadar pek çok alanda dengeleri etkilediğini belirten Sachs, Yunanistan’ın bu gelişmeleri endişeyle izlediğini, Körfez ülkelerinin ise Türk savunma ürünlerine yöneldiğini söyledi.

“ÖNÜ KESİLEMEYECEK BİR GÜÇ”

KAAN savaş uçağı programının da Türkiye’nin iddiasını ortaya koyduğunu ifade eden Sachs, “Modern savaş uçağı geliştirebilen ülke sayısı çok az. Türkiye milyarlarca dolar yatırım yapmaya ve ilerlemeye kararlı” dedi.

Türkiye’nin savunma sanayiindeki yükselişini “son 20 yılın en önemli askeri teknolojik sıçramalarından biri” olarak tanımlayan Jeffrey Sachs, bu sürecin küresel savunma pazarlarını ve NATO’nun geleceğini derinden etkileyeceğini vurguladı.

YORUM YAZ!..
Modal