İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Türk Polisi ve Diğer Kolluk Kuvvetlerinin Seyahat Belgesi Sahteciliği Tespiti ve Risk Analizi Kapasitesinin Güçlendirilmesi Projesi"nin açılış konferansında açıklamalarda bulundu.
Süleyman Soylu'nun gündeminde İstanbul Sözleşmesi yer aldı. İçişleri Bakanı, sözleşmenin feshedilmesiyle kadına karşı şiddetle mücadelenin sona ermeyeceğini söyledi.
Türkiye'nin bölgedeki barışa ilişkin desteklerinden söz eden Bakan Soylu, şu açıklamalarda bulundu:
''BUNDAN DAHA YÜZ KARASI BİR SÖZLEŞME OLABİLİR Mİ?''
"Birleşmiş Milletler, PKK/PYD'nin temsilcisi terörist Ferhat Abdi Şahin ile aynı masaya oturdu. Biz bunu görmezden mi gelmeliyiz? Artık çocuk savaşçıların PKK/PYD'ye alınmamasını temin etmek için bundan daha yüz karası bir anlaşma var mı? Bundan daha yüz karası bir sözleşme olabilir mi? Eğer dünyanın gelişmiş ülkeleri ile Avrupa, kartlarını yeniden karmaz ve insanlık adına işlenen bu cinayetlere ve suçlara hep birlikte haykırmazsa gelecek nesillerimiz 21. asrın ilk çeyreğinde yaşanan bu insanlık dışı dramlara sessiz kalanları lanetleyecektir"
''PAROLAMIZ SIFIR TOLERANSTIR''
Hem aile içi hem de kadına karşı şiddetle mücadele faaliyetlerine ilişkin açıklamalarda bulundan Soylu, "Bir tek aile içi şiddete, bir tek cinayete tahammülümüz söz konusu değildir. Buradaki parolamız sıfır toleranstır. Bu konuda bu şiddeti uygulayanlara karşı acımasız olduğumuzu, acımasız olacağımızı bir kez daha ifade etmek istiyorum" diye konuştu.
Soylu, İstanbul Sözleşmesi üzerinden haksız bir şekilde yapılan eleştirilerle karşı karşıya olduklarını belirterek "Bakanlıklarla yaptığımız eylem planının, attığımız bütün adımların hiçbirini İstanbul Sözleşmesi yapmadı. Bunları, kendi yasalarımız, kanunlarımız, gerekliliklerimiz için yerine getirdik ve getirmek durumundayız" dedi.
Aile içi ile kadına karşı şiddetle mücadelenin, İstanbul Sözleşmesi uygulamadan kaldırıldığı için bitmeyeceğinin altını çizen Süleyman Soylu, "Biz egemen devletiz. İstediğimiz uluslararası sözleşmenin altına imza atarız, istediğimizden de çıkarız. Nitekim Avrupa'da bu sözleşmeyi imzalamayan birçok ülke var. En son Polonya, lezbiyen, gey, trans, bütün bunlara itiraz ettiği için, kendi toplumunu yanlış yönlendirebileceğine inandığı için buradan çıktı" dedi.
İçişleri Bakanı, İstanbul Sözleşmesi'nin 2011'de imza attığını, 2014 yılında uygulamaya konduğunu anımsatarak şu ifadeleri kullandı:
''ÇABALARIMIZA HAKSIZLIK ETMEKTEDİRLER''
"Oysa biz 2012 yılında 6284 sayılı Aile İçi ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunu çıkardık. Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nin yürürlüğe girmesinden önce attığı adımlar, gerçekleştirdiği yasal düzenlemeler, aldığı olumlu saha sonuçları ne yazık ki İstanbul Sözleşmesi karşısında yok sayılıyor. Dünyanın bu konuda karşı karşıya kaldığı cinayet oranları belli, Avrupa'nın belli, Türkiye'nin de belli. Bizim için bir sayısı da fazla ama bize bu konuda nasihat etmeye çalışanlar, yarından itibaren Türkiye'de kadına ait, aile içi şiddete ait meselelerde hiçbir adım atmayacağımızı, farklı durumlarla karşı karşıya kalacağımızı iddia edenler, Türkiye'nin kapasitesine, yasalarımıza, kanunlarımıza, kurumlarımıza, çabalarımıza haksızlık etmektedirler"
Türkiye'nin sözleşmeden çıkmak gibi bir hakkının olduğunu altını çizen Soylu, "Cumhurbaşkanı kararı ile kararnamesini birbirinden ayırt edemeyenler, maalesef bu konudaki değerlendirmeleri istedikleri gibi yapmaya çalışıyorlar. Her şeyi siyasal istismar haline getirmeye çalışıyorlar" diye konuştu.