28 - 29 - 30 Temmuz tarihlerinde Türkiye 74 farklı noktada orman yangını çıktı. Ekipler yangınlar ile mücadelelerini çok yoğun bir şekilde devam ettiriyor. Sosyal medya hesabından yangınla ilgili son durumu paylaşan Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, son paylaşımında toplam 85 adet orman yangınının 74 tanesinin kontrol altına alındığını bildirdi.
Adana'nın Kozan ilçesinde 3 gün önce çıkan orman yangını kontrol altına alındı.
Kızlarsekisi mevkiindeki ormanlık alanda, 28 Temmuz tarihinde saat 19.45 civarında ormanlık alanda henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı.
Adana'nın Aladağ ilçesinde iki gün önce çıkan orman yangını, havadan ve karadan müdahaleyle kontrol altına alınmaya çalışılıyor.
Boztahta Mahallesi'ndeki ormanlık alanda 29 Temmuz tarihinde saat 03.00 civarında çıkan yangını söndürmek için ekiplerin müdahalesi devam ediyor
Osmaniye'de üç gün önce çıkan orman yangını, havadan ve karadan müdahale ile kontrol altına alınmaya çalışılıyor.
Merkeze bağlı Kazmaca köyü Tülüce mevkiinde başlayan ve rüzgarın da etkisi ile Kadirli ilçesi Karatepe köyü Kilimli Mahallesi'ne kadar yayılan orman yangınına müdahale devam ediyor.
Antalya Manavgat'ın farklı noktalarında 28 Temmuz tarihinde öğle saatlerinde çıkan orman yangınlarının kontrol altına alınması için çalışma devam ediyor.
Alevlerin büyümesi nedeniyle bir mahalle daha gece saatlerinde tahliye edildi.
İçişleri Bakan Yardımcısı Muhterem İnce, Mersin'in Aydıncık ve Silifke ilçesindeki yangınların 3 noktada devam ettiğini söyledi.
İnce, Silifke ilçesinde de dün çıkan ve kontrol altına alma çalışmaları devam eden orman yangınından etkilenen alanlarda incelemede bulundu.
Ülkeyi saran bu orman yangınları aynı anda nasıl başladı? Bunun cevabı kısa bir şekilde insan eli, küresel ısınma fön rüzgarları ve ormanlardaki yerleşimlerdir.
İstatistiksel açıdan orman yangınlarının her geçen yıl yükseldiği fark ediliyor. Nedenlerine bakıldığında yüzde 89'u insan, yüzde 11'i ise yıldırım gibi doğa olaylarından kaynaklı. İnsan kaynaklı olanlarda bahçe temizliği ve anız yakmak gibi faaliyetler öne çıkıyor.
Bununla birlikte ormanda bırakılan bir cam parçası ya da iyice söndürülmeyen bir sigara izmariti bile yangını başlatabiliyor. Son dönemlerde bunlara elektrik nakil hatları sebebiyle çıkan yangınları da eklememiz gerekiyor. Osmaniye'deki yangının elektrik hattından çıkmış olma ihtimali bir hayli yüksek.
Türkiye'nin mevcut iklim şartlarında yılın belli bir dönemlerinde yangın çıkma riski bulunmaktadır, buna yangın mevsimi denilmektedir.
Mayıs ve kasım aylarını kapsayan bu dönemde en riskli dönem, hava sıcaklarının aşırı arttığı temmuz - ağustos aylarıdır. Bu dönem içerisinde ormanların altına dökülen ölü örtü adı verilen yapraklar, kurumuş dallar yangının çok hızlı bir biçimde büyümesine sebep olur.
Hava durumunun yüksek basınçtan etkilendiği mevkilerde hava çöküyor, çöktüğü için de kuruyor. Son zamanlarda ise hava sıcaklığının yükselmesine bağlı olarak toprak ve bitki örtüsü kuruyarak yanmaya daha müsait bir duruma geldi.
Antalya'da şu an bağıl nem oranı yüzde 6 gibi anormal bir seviyede. Hava çökerken rüzgâr tepeden esiyor, aynı anda da kuruyor. Dağların yamaçlarından esen rüzgar arazide bulunan ağacı, yaprağı, otu kurutarak yanmaya uygun bir duruma getiriyor, en ufak kıvılcımda her şey tutuşabiliyor. Bu duruma da 'fön etkisi' deniliyor.
Şu anda tüm dünyada yangınlar yaşanıyor. Aynı zamanda pek çok bölgede yangın çıkması iklim krizine bağlı orman yangınlarının tipik bir özelliği. İki yıl önce Avustralya'da aynı özellik görüldü.
Ormanların yüzde 15'i yandı. 2010 yılında Rusya orman yangınları benzer özellikler gösterdi. Ormanların içine siteler kurulması, oteller yapılması, piknik yapanların cam bırakması, izmarit atması yangın çıkma ihtimalini yükseltiyor. Ormanlardaki yapılaşmayı, turizmi sanayi ve maden tesislerini engellemek gerekiyor.