Olası Türkiye – İsrail çatışması ve NATO

İsrail’in Katar ve çevre ülkelerdeki saldırılarının ardından Ankara’da yüksek sesle yapılan yorum şu: “İsrail Türkiye’ye saldıramaz biz NATO üyesiyiz?”

11.09.2025-17:38 - (Son Güncelleme: 11.09.2025-17:38) Olası Türkiye – İsrail çatışması ve NATO

Kağıt üzerinde cevap basit: NATO’nun 5. maddesi devreye girer, tüm müttefikler Türkiye’nin yanında saf tutar. 

Ama pratikte durum çok daha karmaşık.

5. Madde Bir Kalkan mı, Yoksa Siyasi Pazarlık mı?

NATO’nun 5. maddesi, 1949’dan beri ittifakın en güçlü güvence metni. 

Ancak tarih boyunca sadece bir kez işletildi: 11 Eylül 2001 saldırılarından sonra.

Bu örnek bile şunu gösteriyor: NATO’nun refleksi otomatik bir askeri karşılık değil, siyasi bir süreçtir. 

Üye devletlerin çıkarları farklılaştığında, karar aylarca masada kalabilir. Türkiye’nin İsrail ile yaşadığı bir kriz, üye devletlerin ortak çıkar tanımına girmeyebilir.

Zira NATO’nun lider ülkesi ABD, Katar’ı İsrail saldırganlığına karşı koruyamamış veya korumamıştır. 

İsrail’in Özel Konumu

İsrail NATO üyesi değil, ancak ABD ve Avrupa için stratejik ortak.

NATO içindeki en güçlü ülke ABD, İsrail’in en büyük askeri destekçisi.

Böyle bir durumda Washington’un önceliği Türkiye’nin güvenliği değil, İsrail’le çatışmayı sınırlı tutmak olacaktır.

Yani Türkiye’ye yönelik olası bir saldırı, NATO’da “Türkiye’nin sorunu” veya “ikili kriz” şeklinde yorumlanabilir. 

Bu da kolektif savunma mekanizmasını devreye sokma ihtimalini ciddi şekilde zayıflatıyor.

Türkiye’nin İttifak İçindeki Konumu

Türkiye son yıllarda NATO içinde tartışmalı bir aktör haline geldi.

S-400 krizi,

AB ve ABD ile siyasi gerilimler,

Doğu Akdeniz ve Suriye’de batı çıkarları ile karşı karşıya olan tutumu,

Türkiye’nin ittifak içinde zaman zaman yalnız bırakılmasına yol açtı.

Bu tablo, olası bir İsrail saldırısında “NATO refleksi”nin Ankara lehine değil, tarafsızlık veya ağırdan alma yönünde gelişebileceğini gösteriyor.

Askeri Dengeler

Türkiye güçlü bir orduya ve NATO’nun ikinci büyük askeri gücüne sahip. 

Ancak İsrail’in gelişmiş hava savunma ve saldırı kapasitesi, özellikle nokta operasyonlarda ciddi tehdit oluşturuyor.

İran saldırılarında gördüğümüz dron, sabotaj, suikast ve terör eylemleri de İsrail’in angajman yada savaş hukuku tanımadığı gerçekliğini de unutmayalım.

Türkiye, NATO’nun desteği olmadan İsrail’le tek başına başa çıkabilir mi?

Kısa vadede evet, caydırıcılığı yüksek.

Ama uzun vadeli bir kriz, Türkiye’yi siyasi ve ekonomik olarak zorlayabilir.

İşte tam da bu noktada NATO’nun “pasif kalması”, hayırlara da vesile olabilir. 

Ankara’yı yeni müttefikler arama seçeneğine yönlendirebilir.

Teoride Güvence, Pratikte Belirsizlik

NATO  gözlüklerini takanlar için teoride: NATO’nun 5. maddesi Türkiye’ye güvence veriyor.

Pratikte: İsrail’in Batı dünyasındaki özel yeri ve Türkiye’nin ittifak içindeki kırılgan konumu nedeniyle NATO’nun Ankara’yı İsrail karşısında koruyacağına dair güven zayıf.

Gerçekçi tablo şunu söylüyor:

Bir İsrail saldırısında Türkiye NATO’dan otomatik koruma beklememeli.

İttifak, büyük ihtimalle diplomatik destek ve sınırlı dayanışmayla yetinir. 

Askeri karşılık ise pek olası görünmüyor.

Türkiye bölgesel müttefiklik potansiyelini her zaman canlı tutmalı.


Yakup ASLAN



YORUM YAZ..
Modal