Evimizin içine dışına astığımız, boynumuzda taşıdığımız, bizi nazardan koruduğuna inandığımız nazar boncuğunun tarihi insanlık kadar eskiye dayanıyor. Nazar boncuğunun tarihi ile ilgili herşeyi haberimizin içinde bulabilirsiniz..
Babil ve sümer medeniyetleride nazara inanır ve kötü niyetli insanların içindeki kötülüğün gözlerinden dışarı yansıdığı ve karşısındaki iyi kişileri olumsuz etkilediği, onların başına kötü şeyler gelmesine neden olduğu düşünürlerdi. İyi, güzel, başarılı insanlara nazar değdiğine inanılır ve bu insanları kötü niyetli kişilerin kıskanç bakışlarından korumak için göze gözle karşı gelmek gerektiği düşünülür, bu sebeple göz şeklindeki nazar boncukları ile kem bakışlar savuşturulmaya çalışılır. Nazar boncuğunun kötü bakışları kendine çekerek boncuğun sahibini koruduğuna inanılırdı. Fakat tüm bunlar ne kadar doğru? Diyanet nazarı kabul etse de boncuğu için aynı şeyi söylemiyor.
İşte nazarın doğuş efsaneleri...
Eski mısır tarihine göre göz biçimindeki nazar boncuğu bir gözü ay bir gözü güneş olan şahin şeklindeki Tanrı Horus’un gözü’nü temsil ederken horus düşmanı seth ile savaştıktan sonra kazandığı galibiyet sonrası yaşamın kralı olmuştu ve bu nedenle Horus’un gözü kötü bakışları alt edecek güce sahip olduğuna inanılıyordu.
Nazar boncuğu, musevi, hristiyan, müslüman, budist ve hindu medeniyetlerinde hem gözlere karşı gelen, kişileri ve mekanları koruyan bir sembol olarak benimsenmiş ve o şekilde evlerin içine girmiştir.
Nazarı, isabet-i ayn olarak adlandıran türklerin nazara ve nazardan korunmak için nazar boncuğu kullanılabileceğine inancı Orta Asya’nın şamanizm dönemine dek uzanır
Eski türk toplumlarında nazar boncuğuna munçuk, moncuk, monşak, monçak, monçok, muyınçak gibi isimler verilirdi.
Nazar boncuğunun o zamanlardan beri nazardan korunmak için nazar boncuğu kullanıyor olmalarının bir ispatı da Hun Hükümdarı Atilla Han’ın atına muncuk han ismini vermesidir.