Eğitim Bakanı Selçuk, koronavirüs süreci sebebiyle 23 Mart
2020'de başlayan ve birinci yılını geride bırakan uzaktan eğitime ilişkin
Eğitim Bilişim Ağı (EBA) TV stüdyosunda birtakım değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye'de ilk vakanın görülmesinin ardından uzaktan eğitime
geçileceği ve 3 yeni televizyon kanalı kurulacağına ilişkin 12 Mart 2020'de yaptığı
basın toplantısında neler hissettiği, o süreçte umutsuzluğa kapıldığı anların olup
olmadığı sorulan Selçuk, o gün, dünya tarihinde görülen yeni bir sorunla karşı
karşıya kalmanın stresini yaşadığını ifade etti.
Uzaktan eğitim için televizyon kurma fikrinin ortaya
çıktığını söyleyen Selçuk, çevresindeki kişilerle ve ilgili bakanlıklar
arasında gece gündüz demeden yapılan yoğun görüşmeler sonucu Milli Eğitim
Bakanlığı, TRT ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı arasındaki güçlü iş birliği ve
koordinasyonla 10 günde 3 televizyon kanalının kurulduğunu hatırlattı.
BU ÇOK UYKUSUZ BİR
DÖNEM
Bakan Selçuk, uzaktan eğitim süreciyle ilgili her öğrencinin
imkanlara nasıl erişilebileceğine ilişkin kendisine sorular sorduğunu ve bu
sorulara çözüm yolu bulmak için gece dahi Bakanlık ekibiyle irtibat kurduğunu
anlatarak şöyle devam etti:
‘Tabii bu çok uykusuz bir dönem. Uyumamak başka bir şey, bir
de uyutmamak tarafı var. Herkesi arıyorum, gece 02.00, 03.00, 04.00'te mesaj
gönderiyorum. Bana diyorlar ki 'Siz ne zaman yatıyorsunuz?' 'Bu mesajları bazen
yatarken de atıyorum.' falan diyorum. Şimdi uyumayan ve uyutmayan bir pozisyona
döndük. O süreçte arkadaşlar olağanüstü bir çaba gösterdiler. YEĞİTEK
kurumumuzda emin olun ekip, 24 saat takip ettiler süreci ve çok büyük bir
mühendis grubu çalıştı. Telekom'dan, Aselsan'dan, başka kurumlardan arkadaşlar
mühendislik desteği verdiler. Türkiye bir iş birliği içerisinde bunu hayata
geçirdi. TRT ile iş birliğimiz de gelişerek devam ediyor.’
ÖĞRETMENLERİ ‘EBA
HANIM’ DİYE ÇAĞIRMIŞLAR
Selçuk, televizyonların kurulmasının ardından öğretmenlerin
de büyük fedakarlıklarla görev aldığına işaret ederek ‘Öğretmenler kamera
arkası, kamera önü ne demektir bütün bunlarla ilgili teknik dersler aldılar.
Sonrası artık su gibi akmaya başladı. Bir öğretmenimiz 'Pazara gittim, pazarcı
(EBA Hanım hoş geldiniz.) dedi. (EBA Hanım ne demek?) dedim. (Siz EBA'da ders
veriyorsunuz ya o yüzden EBA Hanım diye çağırıyorum.) dedi.' diye anlatıyor.
Bu, her gün gördüğü kişi olarak öğretmenlerimizin toplumun belirgin bir üyesi
haline gelmelerine yol açtı.’ şeklinde konuştu.
‘UZAKTAN EĞİTİM
SÜRECİ ÇOCUKLARA UYUM VE PROBLEM ÇÖZME SÜRECİNİ YAŞATTI’
Uzaktan eğitim sürecinin öğrencilere de ciddi bir uyum ve
problem çözme sürecini yaşattığına dikkati çeken Selçuk, ‘Bu çerçevede de benim
giderek umudum artmaya başladı ve sonrasında dedim ki 'Biz bunu yapıyoruz, bu
ülkeler yapamıyor. Şunu da yapıyoruz, bunu da yapamıyorlar. Bunu da yapıyoruz,
bunu da yapamıyorlar.' Ülkeye özgü de bir özgüven gelişti ve sonra başka
ülkelere biz bunu anlatmaya başladık." ifadesini kullandı.
EŞİTSİZLİĞİ BIRAKIN, ADALETİN
TEPE YAPTIĞI BİR DÖNEM
Uzaktan eğitim sürecinde eşitliğin yanı sıra adaleti de
sağladıklarını dile getiren Selçuk, ‘Bir öğrenciye biz aynı dersi en az 5
hocadan veriyoruz. Hangisinden hoşlanırsa, hangisini takip ederse. Emin olun böyle
bir imkan bir sene önce de iki sene önce de 50 sene önce de yoktu. Yani bu
imkan salgınla beraber gelen bir imkan. Eşitsizliği bırakın, adaletin tepe
yaptığı bir dönem.’ değerlendirmesini yaptı.
Selçuk, bu süreçte öğrencilerin eğitim noktasında yaşadığı
kaybın bireysel olduğunun, ‘kayıp nesil’ kavramının doğru olmadığının ve bu
kavramın bilimsel olarak tanımlanması gerektiğine vurgu yaparak şunları
söyledi:
‘Akademik kaybı bir kayıp nesil kavramı içerisinde
kullanmam. 'Kayıp nesil' ruh sağlığı, eğitim sosyolojisi, toplumsal uyum
açısından, duygusal ve sosyal gelişim açısından problem varsa ki kısmen var,
bir kayıptan bahsederiz. O yüzden okullar 2 gün açılsa bile çocuklar için
rehabilite edici bir özelliği var. Yani çocuk oraya sadece filanca kazanımı
alayım da mutlu olayım diye gelmiyor. Eğitimde eksiğim olmasın diye geliyor ama
asıl faydası arkadaşları ve öğretmenleri ile sohbeti, kaynaşması, evin dışına
çıkabilmesi, okula aidiyetini tekrar hissetmesi vesaire. Sosyal, duygusal
açıdan kazanımlar ve problem çözmedeki kazanımlar. Ben kazanımlarının da
kaybettikleri kadar olduğunu düşünüyorum.’
UZAKTAN EĞİTİMDE BİR
YILLIK SÜREÇTEKİ VERİLER
Bakan Selçuk, Kovid-19 salgını nedeniyle 23 Mart'ta
başlatılan uzaktan eğitimde bir yıllık süreçteki verileri şöyle aktardı:
‘TRT EBA İlkokul, Ortaokul, Lise kanallarında, deneyimli
öğretmen kadrosuyla ekrana gelen yaklaşık 10 bin 117 ders videosu, 1014 tasarım
beceri atölyesi, hobiler, veli eğitimi gibi ders dışı etkinlik videosu
yayınlandı. Şimdi TRT EBA kanallarında bu dönemin eksikliklerini tamamlayıp
2021-2022 eğitim öğretim döneminin tüm derslerini çalışıyoruz. EBA Mobil
uygulaması cep telefonlarına 30 milyonun üstünde indirildi. Türkiye'de 18
milyon dolayında öğrenci olduğuna göre bu uygulamayı veliler de indiriyor tabii
ki. EBA web sitesi 20 milyara yakın tıklanma sayısıyla eğitim kategorisinde
dünya birincisi oldu. EBA'nın anlık erişim kapasitesi uzaktan eğitim öncesi
döneme göre yaklaşık 25 kat artırılarak 1 milyon seviyesine çıkarıldı. EBA
canlı sınıf uygulamasıyla günlük 3 milyon ders yapabilme kapasitesine ulaşıldı.
'ÖZELİM EĞİTİMDEYİM'
MOBİL UYGULAMASI DÜNYAYA ÖRNEK GÖSTERİLDİ
EBA internet platformunda 1900'den fazla ders ve 60 binin
üzerinde zengin ve güvenilir içerik, 10 binden fazla kitap ve 240 binden fazla
soru öğretmen ve öğrencilerin kullanımına sunuldu. EBA destek noktası
merkezleri, okullardaki yaklaşık 15 bin şubesiyle uzaktan eğitime erişimde
hızlı çözümün adresi oldu. Yapay zeka tabanlı MEB Asistan ve EBA Asistan,
uzaktan eğitimle ilgili her türlü soruyu 7 gün 24 saat yanıtlıyor. Aylık 25 GB
internet paketli tablet bilgisayarlar resmi veriye dayalı kriterlerle öncelikli
gereksinimi olan öğrencilere ulaştırılmaya devam ediliyor. Şu ana kadar
yaklaşık 700 bin tableti öğrencilerimize ulaştırdık, bu sayıyı artırmak için
uğraşıyoruz. Özel gereksinimli öğrencilerin uzaktan eğitim sürecini desteklemek
için geliştirilen 'Özelim Eğitimdeyim' mobil uygulaması OECD tarafından dünyaya
örnek gösterildi. Öğrenciler için 444 0 632 Psikososyal Destek Hattı 7/24
hizmet veriyor. Uzaktan eğitim sürecinde okul öncesinden liseye milyonlarca
öğrenciye basılı ve dijital yardımcı kaynak ulaştırıldı.’
YURT DIŞINDAKİ TÜRK
ÖĞRENCİLERDEN EĞİTİM MATERYALİ DESTEĞİ
Yurt dışındaki Türk öğrencilerin de eğitim materyali desteği
talebinde bulunduklarını bildiren Selçuk, ‘Almanya'ya, Avusturya'ya, İtalya'ya,
Fransa'ya yani hangi ülkede Türk okullarımız istiyorsa EBA'yı açtık. KKTC'nin
tüm öğretmenlerine ve öğrencilerine de açtık. Şimdi EBA'nın kullanımı için
Azerbaycan ile de bir çalışma içindeyiz. Kosova'dan da talep var. EBA artık
yurt dışındaki Türklerin de hizmetinde olacak. EBA'da yurt dışındaki Türkler
için hem ikinci dil olarak Türkçe'nin öğretimi hem de akademik destek
noktasında ciddi bir faaliyet oluşturuyoruz. EBA içeriklerini aynı zamanda
eğitim fakülteleri öğrencileri ve yüksek lisans öğrencileri için de açtık. EBA,
artık uzaktan eğitimin ortak paydası haline geldi.’ diye konuştu.
EĞİTİM
FAKÜLTELERİNDEKİ DERSLER, TEZ KONULARI DEĞİŞECEK
‘Yapay zeka tabanlı MEB Asistan, EBA Asistan ile ilgili
akademik çalışma önerisi, makale ve doktora tezleri yazmak için istekler
geliyor. Gelen yüzlerce araştırmanın içinden seçtiklerimizi de MEB Dergisi özel
sayısında yayımladık. Salgın dönemindeki eğitim, geleceğe etkisi gibi başlıklar
çok büyük bir araştırma konusu olacak. Eğitim fakültelerindeki dersler, tez
konuları değişecek. Uzaktan eğitim nasıl yapılacak, uzaktan eğitim dersi nasıl
verilir, öğretmen adayları ile bunların içerikleri paylaşılacak. EBA Destek
noktalarının salgın sonrasında kullanımına yönelik de akademik çalışmalar var.
Öğrenme eksikliklerinin giderilmesinde EBA Destek noktalarının stratejisi, EBA
Destek merkezlerinde görevli öğretmenlerin hizmet içi eğitimi ve verilen
eğitimin etkililiği gibi konularda akademik çalışmalar var.’
YÜZDE 30'LARDAN YÜZDE
80'LERE ÇIKAN BİR ARTIŞI GÖRDÜK
EBA'nın kullanımına ilişkin yaptırdıkları bir araştırmada
2020 ve 2021 yılları arasında hem katılım hem de memnuniyet oranlarında büyük
bir artış olduğunu gördüklerine dikkati çeken Selçuk, ‘Yüzde 30'lardan yüzde
80'lere çıkan bir artışı gördük. Biz şunu anlıyoruz, sahayı inceledikçe
ihtiyaçlara duyarlı oldukça aslında veli memnuniyetini ve öğrenci memnuniyetini
de geliştirmiş oluyoruz.’ dedi.
UZAKTAN EĞİTİM
SİSTEMİNİN KALBİNDEN SESLENDİ
Selçuk, EBA Kontrol Merkezi'nde yaptığı incelemeler
sırasındaki açıklamasında, bu merkezin ve stüdyoların ‘uzaktan eğitim
sisteminin kalbi’ olduğunu vurguladı.
Kontrol merkezi sayesinde uzaktan eğitim faaliyetlerinin
dünya standartlarında yapıldığını, içeriklere erişim verilerinin
öğrenilebildiğini, yaşanabilecek sorun ve muhtemel risklerin anlaşılabildiğine
işaret eden Selçuk, EBA'nın kapasitesinin gelecek yıllarda nitel ve nicel
açıdan büyümesini hedeflediklerini kaydetti.