İstanbul'da düzenlenen 13. Uluslararası İpekyolu Film Festivali çerçevesinde, Rıza Sönmez ve İranlı şair Sanam Nafe tarafından Sinemada Şiirsel Gerçekçilik ve İran Şiiri konulu bir panel gerçekleştirildi. Panel, Nurduran Duman moderatörlüğünde İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Beyoğlu Sineması'nda yapıldı.
Rıza Sönmez, panelde yaptığı konuşmada, şiirsel gerçekçiliğin sinemanın tarihi olduğunu vurgulayarak, "Fransa'da ortaya çıkan şiirsel gerçekçilik geleneği, hayata farklı bir bakış açısı kazandırır. Bu geleneğin en güçlü yankıları İran'da görülmektedir," ifadelerini kullandı. Sönmez, İran sinemasının gerçeği gösterme yerine, izleyiciye anlam katma amacı güttüğünü belirtti.
Sönmez, İran sinemasının klasik anlatıdan uzak olduğunu ve hayatın doğrusal bir akış içinde sunulmadığını dile getirdi. "Bu sinema estetik bakışla her şeyi ortaya koyar; göz yerine sezgiye hitap eder," açıklamasında bulundu.
Sanam Nafe ise İran şiirinin kökenlerini ve önemli figürlerini ele alarak, "Moğol işgali sonrasında tasavvufi bir damar doğdu. Mevlana, Sadi ve Hafız gibi isimler bu dönemde büyük öneme sahip," dedi. Nafe, modern İran şiirinin, büyük siyasi olaylarla şekillendiğini ve Füruğ Ferruhzad gibi isimlerin özgürleşen şiirin temsilcileri olduğunu belirtti.
Nafe, "Füruğ, hem toplumda hem de kişisel hayatında yaşadığı zorlukları yansıtan özgün bir ses. Son eserleriyle hayatındaki dönüşümleri dile getiriyor," diyerek Ferruhzad'ın çağdaş İran şiirine kattığı değeri vurguladı.

13. Uluslararası İpekyolu Film Festivali kapsamında İranlı şair ve çevirmen Sanam Nafe ile oyuncu ve yönetmen Rıza Sönmez'in katıldığı "Sinemada Şiirsel Gerçekçilik ve İran Şiiri" Paneli düzenlendi.