İzlanda'nın başkenti Reykjavik'te, yanardağdan esinlenerek tasarlanan Hallgrimskirkja Kilisesi, şehrin her noktasından görünürlüğüyle dikkat çekiyor.
Özellikle 20. yüzyılın Dışa vurumculuk akımına ait mimari yapısıyla tanınan Hallgrimskirkja, 74,5 metre yüksekliği ile ülkenin en uzun kilisesidir. Doğanın ve volkanik arazinin etkisini taşıyan dış cephesi, bazalta dönüşen lavları anımsatacak şekilde tasarlanmıştır.
Kilisenin tasarımına Gudjon Samuelsson tarafından 1937 yılında başlanmış, inşaatı 1945’te başlamış ve 1986’da ancak tamamlanabilmiştir. Samuelsson'un vefatının ardından 36 yıl süren çalışmalardan sonra, bu eşsiz yapı tamamlanmıştır.
Hallgrimskirkja, yüksek akustiği ile de ziyaretçilerini etkilemektedir. Kilisenin önünde yer alan Leif Erikson heykeli, görenler için ayrı bir cazibe oluşturmakta; heykel, sanatçı Alexander Stirling Calder tarafından yapılmıştır.
Ülkede yaşayan Türk akademisyen ve gazeteci Uraz Kaspar, Hallgrimskirkja'nın İzlanda'nın sembolü olduğunu belirtiyor. Kaspar, kilisenin mimarisinin volkanik patlamalara ve bazalt taşlarına atıfta bulunduğunu, ayrıca burada önemli konserler ve etkinliklerin düzenlendiğini ifade ediyor. İzlanda nüfusunun %60'ı Hristiyan-Lüteryen, %5’i Katolik ve Müslüman nüfus %4 civarındadır.
Leif Erikson’un heykeli, hem kültürel hem de sanatsal açıdan önemli bir yere sahiptir ve kilise, İzlanda'nın dini yapısıyla arasında derin bir bağ taşımaktadır.

İzlanda'nın başkenti Reykjavik'te yanardağdan esinlenilerek tasarlanan ve şehrin her yerinden rahatlıkla görülebilen Hallgrimskirkja Kilisesi, mimari yapısıyla dikkati çekiyor.