Bilhassa sosyal medyadan halkın yerli ve milli hatta dini değerlerine ters düşen açıklamalarda bulunan CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'nun patlama noktası 9 Eylül günü 'Atatürk' ifadesini kullanmaktan kaçınmasıyla partisinin bile tepkisini çekmişti.
Birçok kez dolaylı yoldan terör savunuculuğunu yapan Canan Kaftancıoğlu bununla da kalmayıp karantina kurallarını ihlal edip 1 Mayıs günü Taksim'e çıkarak, birçok insanın hayatını riske atmıştı.
15 TEMMUZ GECESİ MİLLİ İRADEYE SAYGISIZLIK
Bununla da kalmayıp Türkiye tarihinin dönüm noktası olan 15 Temmuz Darbe girişiminin olduğu gece Twitter üzerinden açıklama yapan Canan Kaftancıoğlu, ''Tekbir getirerek boğaz keserek mi demokrasi mücadelesi verilir. İnandığınız Allah'ınız sizin de belanızı versin" ifadeleriyle millet iradesine karşı gelmişti.
Millet iradesine saygısızlıkla da kalmayarak darbe girişimini 'tiyatro' olarak niteleyen Kaftancıoğlu, ''Nur topu gibi darbe mağdurumuz hayırlı olsun. Meclisin bombalanması bile asıl niyetin ne olduğuna dair ipucu" ifadelerini kullanmıştı.
EZANLA SELAYI KARIŞTIRMIŞTI
Yine 15 Temmuz Darbe girişimi gecesi okunan selâları ezanla karıştıran Canan Kaftancıoğlu, "Bu saatte ezan okumak suretiyle kalkışma yapanlara ne diyecek ne yapacağız şimdi?" sözleriyle bu kez darbeci teröristler üzerinden dine saldırmıştı.
KAFTANCIOĞLU DEVLETİ SERİ KATİL İLAN ETTİ
Öte yandan CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, terör örgütünün siyasi kanadını savunarak ''CHP'yi BDP ile aynı yola girdi diye eleştiren gerzekler… Yol doğru yol, ona bak sen..'' ifadelerini kullanmış ve hatta devleti seri katil ilan etmişti.
Sicili kabarık olan Canan Kaftancıoğlu, İletişim Başkanı Fahrettin Altun'un evinin adresinin paylaşılması talimatını kendi verdiğini de itiraf etmişti.
Kaftancıoğlu, Fahrettin Altun'un evinin fotoğraflarını çekerken yakalanan CHP Üsküdar İlçe Başkanı Suat Özçağdaş'a talimatı kendisinin verdiğini itiraf etmişti.
Hakkında başlatılan "Suçu ve Suçluyu Övme" soruşturması, CHP İstanbul İl Başkanı Kaftancıoğlu, Altun'un adresini ifşa eden Cumhuriyet Gazetesi'ne verdiği demeçte de savcıları hedef almıştı.