Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan ve sonrasında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na devredilen soruşturmada, Ciner Holding de kapsam içine alındı. Park Holding A.Ş., AFC İthalat İhracat Turizm A.Ş., Zeyfa İthalat İhracat A.Ş. ve Silopi Elektrik Üretim A.Ş. için kayyum atanmasına karar verildi.
Kara para ve kaçakçılık dosyaları
Ciner, gençlik yıllarından itibaren çeşitli soruşturmaların odağında yer aldı. 1998’de kara para aklama iddiasıyla gözaltına alınan iş insanı, kısa bir süre sonra Mercedes kaçakçılığı soruşturması kapsamında Park Holding yöneticileriyle birlikte yeniden gözaltına alındı. Savcılık, o dönem Ciner için 15 yıla kadar hapis cezası talep etmişti.
Susurluk’tan Topal bağlantısına
2000’li yıllarda medya sektörüne adım atan Ciner’in servet kaynağı uzun yıllar tartışma konusu oldu. Susurluk olayının kilit ismi olarak bilinen “kumarhaneler kralı” Ömer Lütfü Topal üzerinden sağlanan mali bağlantılar, kamuoyunda sıkça gündeme getirildi.
Gülen ile yapılan görüşme iddiası
25 Aralık iddianamesinde, Ciner ile FETÖ elebaşı Fetullah Gülen arasında geçtiği öne sürülen bir telefon görüşmesinin tapeleri dikkat çekti. İddialara göre Gülen, “Yeğenin gelmişti, görüştük, burada kaldılar” derken; Ciner, “Ben de en kısa zamanda ziyaretinize geleceğim. Bir emriniz olursa bekliyorum” ifadelerini kullandı.
Akkaş’ın koruma girişimi
Aynı iddianamede, firari eski savcı Muammer Akkaş’ın, 17-25 Aralık sürecinde Ciner hakkında bazı ifadeleri dosyadan çıkarmaya çalıştığına dair bulgular da yer aldı. Bu girişimin operasyonların seyrini değiştirmeyi amaçladığı ileri sürüldü.