“Faladdin” ve “Binnaz” Uygulamalarının Sahibine 7 Yıla Kadar Hapis İstemi
Popüler fal uygulamaları “Faladdin” ve “Binnaz”ın sahibi Sertaç Taşdelen hakkında yürütülen soruşturma tamamlandı. Taşdelen’in, falcılık faaliyetlerinden elde edilen gelirleri yurt dışına aktardığı ve kripto varlıklarda değerlendirdiği öne sürüldü. Savcılık, “suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama” suçundan 7 yıla kadar hapis talep etti.
Fal, astroloji ve spiritüalizm temelli mobil uygulamalarla tanınan Sertaç Taşdelen, şimdi adalet karşısında. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Aklama Suçları Soruşturma Bürosu’nca hazırlanan iddianamede, Taşdelen’in sahibi olduğu “Faladdin” ve “Binnaz” uygulamaları üzerinden sistematik biçimde falcılık faaliyeti yürüttüğü, buradan elde edilen gelirleri ise şirketler ve kripto para hesapları üzerinden akladığı iddia edildi.
Ticaret Bakanlığı Daha Önce Ceza Vermişti
İddianamede, Taşdelen’in kurucusu olduğu Arteria Yazılım AŞ üzerinden falcılık ve medyumluk reklamlarının yapıldığı, bu nedenle Ticaret Bakanlığı Reklam Kurulu’nun 2024 yılında reklamları durdurma cezası verdiği hatırlatıldı.
Gelirler Yurtdışına ve Kripto Hesaplara Aktarıldı
MASAK raporuna göre, Taşdelen’in şirketine gelen ödemelerin önemli bir kısmı yurtdışı hesaplara ve kripto varlık cüzdanlarına aktarıldı. Raporda, 2013’ten bu yana düşük gelir beyanında bulunan Taşdelen’in, gayrimenkul sahibi olmamasına rağmen 5 kara aracı ve 2 deniz aracına sahip olduğu bilgisine yer verildi.
2024-2025 yıllarında şirket üzerinden yapılan banka transferlerinin “yüksek hacimli” olduğu belirtilirken, nakit işlemlerin düşük profilde kaldığı, özellikle 2024 yılında nakit çekimlerin arttığı kaydedildi.
“Meşru Kazanç Gibi Gösterildi”
İddianamede, falcılık faaliyetlerinden elde edilen gelirlerin şirket üzerinden yasal kazanç gibi gösterilmeye çalışıldığı ifade edildi. Bu kapsamda, suç gelirlerinin vergilendirilerek sisteme sokulduğu, ardından yurt dışına transfer edildiği vurgulandı.
7 Yıla Kadar Hapis Talebi
Savcılık, Sertaç Taşdelen’in Türk Ceza Kanunu’nun 282. maddesi kapsamında “suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama” suçundan 3 yıldan 7 yıla kadar hapis ve 20 bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılmasını talep etti. Hazırlanan iddianame, değerlendirilmek üzere İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderildi.