Bahçeli’nin“TRÇ İttifakı Kurulmalı” açıklaması neye dayanıyor?
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ABD ve İsrail’in “şer koalisyonu” olarak nitelendirdiği küresel düzene karşı Türkiye’nin yeni bir jeopolitik çıkış yapması gerektiğini vurguladı. Bahçeli, Türkiye–Rusya–Çin’den oluşacak “TRÇ İttifakı” önerisini bir kez daha yineleyerek, bu birlikteliğin yalnızca bir siyasi söylem değil, ekonomik, jeostratejik ve kültürel boyutları olan çok katmanlı bir vizyon olduğunu dile getirdi.
“Türkiye’nin manevra alanı genişletilmeli”
Bahçeli, Türkgün gazetesinde yayımlanan yazı dizisinin ikinci bölümünde, TRÇ ittifakına ilişkin detaylı değerlendirmelerde bulundu. TASAV Başkanı ve MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Faruk Aksu’ya konuşan Bahçeli, NATO üyeliğinin Türkiye açısından önemini koruduğunu ancak bunun tek başına yeterli olmadığını söyledi.
“TRÇ’nin, NATO yükümlülükleriyle çelişmeyen, enerji, finans, sanayi ve kriz diplomasisi eksenlerinde çok katmanlı bir ortaklık modeli olabileceğini düşünüyoruz. Böylece Türkiye hem Batı hem Doğu ile dengeli ilişkilerini sürdürebilir, küresel masada pazarlık gücünü artırabilir” dedi.
Küresel potansiyel vurgusu
Bahçeli, Türkiye, Rusya ve Çin’in birlikte:
Küresel nüfusun %20’sini,
Dünya topraklarının %20’sini,
Küresel GSYİH’nin %19’unu,
Küresel ihracatın %17’sini
karşıladığını hatırlatarak, “Bu potansiyel, yeni bir küresel finans sistemi kurma, rezerv para geliştirme, enerji güvenliği sağlama ve daha adil bir dünya düzeni tesis etme iradesi için yeterlidir” ifadelerini kullandı.
“Çift başlı kartal vizyonu”
Bahçeli, TRÇ önerisini yalnızca güvenlik temelli bir ittifak değil, enerji, teknoloji, finans ve diplomasi alanlarında derinleşmeyi hedefleyen bir ortaklık olarak tanımladı. Selçuklu’nun çift başlı kartalını hatırlatarak, “Türkiye hem Doğu’ya hem Batı’ya uzanmalı, jeopolitik vizyonunu çok yönlü kurmalıdır” dedi.
“Küresel barış ve huzura katkı”
MHP lideri, TRÇ’nin başarıya ulaşması halinde sadece Türkiye’nin değil, bölgenin ve dünyanın istikrarına katkı sağlayacağını da savundu:
“Egemen eşitlik, karşılıklı fayda ve şeffaf iş birliği ilkeleriyle hayata geçirilecek bu model, insanlık için alternatif bir barış düzeni inşa edebilir.”