22.09.2025-17:56 (Son Güncelleme:22.09.2025-18:04)

ABD’ye güvenin ağır bedeli: Körfez kolektif güvenlik arayışında

İsrail’in 9 Eylül’de Katar’ı hedef alması, Körfez ülkelerinin güvenliği için sadece ABD’ye bel bağlamanın yetersiz olduğunu ortaya koydu. Uzmanlar, kalıcı güvenliğin ancak bölge içi iş birliğiyle sağlanabileceğini vurguluyor.

ABD’ye bağımlılık tartışması yeniden gündemde

Yıllardır Washington’la yapılan gayriresmî güvenlik mutabakatlarına güvenen Körfez ülkeleri, 2019’da İran’ın Suudi petrol tesislerine saldırısında ve son olarak İsrail’in Katar operasyonunda büyük hayal kırıklığı yaşadı.

Savunma paktı girişimleri sonuçsuz kaldı

Washington ile resmî savunma anlaşması için yapılan girişimler, özellikle Filistin meselesindeki siyasi tıkanıklık nedeniyle ilerlemedi. Pakistan’la imzalanan yeni mutabakat da bölgeye gerçek bir güvence sağlamıyor, zira İslamabad daha çok Hindistan’la yaşadığı gerilime odaklanmış durumda.

Tek çıkış yolu: Bölgesel içi iş birliği

Uzmanlara göre, Körfez’de kalıcı güvenlik ancak bölge ülkelerinin kendi aralarında kuracakları kolektif savunma mekanizmasıyla sağlanabilir. Ortak hava savunma ve füze kalkanı projeleri, savunma sanayii yatırımları ve lojistik zinciri entegrasyonu öne çıkan başlıklar arasında.

ABD’nin rolü sınırlı olacak

Amerika’nın bölgede “kolaylaştırıcı” rol oynamaya devam edebileceği belirtiliyor. Ancak güvenliğin geleceği, asıl olarak Körfez ülkelerinin siyasi irade göstermesine ve birlikte hareket edebilmesine bağlı.

yakup.aslan@haber365.com.tr